PSİKOLOJİK ŞİDDET İLE MÜCADELE SEMİNERİ

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN ANLATIMI İLE YAHYA KEMAL BEYATLIDA

Psikolojik şiddet (psikolojik istismar, duygusal şiddet, ya da duygusal istismar olarak da bilinir), failin mağduru duygusal olarak sindirmek ve aşağılamak, ona yaptırım uygulamak veya cezalandırmak için toplumdan soyutlamak üzere baskı uyguladığı bir saldırganlık ve istismar biçimidir. Psikolojik şiddet uygulayan fail bağırma, korkutma, küfür etme, tehdit, hakaret, küçük düşürme, devamlı eleştirme, mağdurun hareketlerini, giyimini, başkalarıyla ilişkilerini denetleme, sınırlama, değersizlik duygusu uyandırma gibi yollarla sistematik olarak mağdura duygusal baskı uygular. Sıklıkla yakın duygusal ilişkilerde, aile içinde ve iş yerinde görülmektedir. En sık rastlanan ancak en zor önlem alınan şiddet türlerindendir. Yapılan araştırmalara göre çoğu zaman duygusal şiddete maruz kaldığımızı farkına varamadığımız ispatlanmıştır. Duygusal şiddet farkındalığını kazanmayı, etkilerini ve başa çıkma türlerini ele alacağımız seminerimiz 07 Şubat 2022 tarihinde, 14.00-16.00 saat aralığında, Tekirdağ Süleymanpaşa Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi’nde yapılacaktır. Katılım ücretsizdir.  3.  Sınıf Psikoloji öğrencileri İrem Pastırmacıoğlu, Dilara Topdağ ve Kerem Meral tarafından oluşturulan   ve Mente Psikoloji Ailesi danışmanlığında yürütülen, bireylerin ailede, okulda, ilişkilerinde, sosyal hayatlarında, iş yerlerinde olmak üzere yaşamın pek çok alanında psikolojik şiddete maruz kaldığını ve çoğunlukla kişinin maruz kaldığı durumu ve bu durumun kişide, çevresinde nelere yol açtığını farkına varamadığını gözlemleyerek ve bunu  oluşturdukları hipotez üzerinden yürüttükleri duygusal şiddete maruz kalma ölçeği gibi araştırma sonuçlarıyla destekleyerek, bireylerde bu farkındalığı oluşturmak adına psikoloji öğrencilerinin ve psikologların araştırma ve çalışmaları sonucu düzenlenen bir seminerdir. Yapılan çalışmaya göre şiddetin altındaki en temel sebeplerden biri korku olduğu saptanmıştır. Korku ne kadar fazlaysa, şiddet o kadar fazla ortaya çıkar. Örneğin, yok sayılma korkusundan bahsedebiliriz. Çocuklukta yaşanan yok sayılmanın yarattığı korku, ileri yaşlarda öfkeli bir kimlik yaratarak veya öfke patlamalarıyla önlenmeye çalışılıyor. Öfkeye sarılmanın gerisinde onunla var olma çabası var. Kıskançlığın altında yetersizlik korkusu ve kendi yaşayamadığını başkalarının da yaşamadığına inandırma çabasından bahsedebiliriz. Kibrin altında değersizlik korkusu ve bu hissi gizleyip kendini tam tersini hissettiğine inandırma, böylece kişiliğindeki boşluk veya eksikliği doldurma çabasından bahsedebiliriz. Böbürlenmenin altında karşısındakinin gözü önünde kendini teselli çabası var: Başkalarının tanıklığında kendinin tanımladığı gibi olduğuna inandırma gayreti. Küçümsemenin altında kendini aşağıda görme ve kendini değerli hissetme çabasından bahsedebiliriz. Yalancılığın altında suçlanma korkusu ve kendine güvenli bir ortam yarattığını hissetme çabası var. Korkutularak büyüyen çocuklarda yalancılığa başvurma görülür. Hakaretin altında değersiz hissedişi önleme çabası var. Kaba ve çirkin dilin altında, karşısındakini kendini hissettiği değersizlik seviyesine indirme gayreti var. Yani sen de benim gibi değersiz hisset.   Bu gözle baktığımızda ya da bilinçdışının dilini anladığımızda, insanların olumsuz huy ve davranışlarının altında kendilerini koruma, değerli, sevilebilir olma ve yeterli hissedebilme çabasının yattığını görebiliyoruz.   Psikoloji öğrencilerinin kurmuş olduğu Psikolojik Şiddet ile Mücadele ve Mente Psikoloji danışmanlığında yürütülen bu çalışmanın temelinde, ruhumuzda açılan yaralara sebebiyet verecek bu şiddetin farkındalığını arttırma çabası vardır.   İREM PASTIRMACIOĞLU EĞİTİM Sosyoloji Bölümü İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü İstanbul Bilim Üniversitesi Dilara Topdağ   Fen Bilimleri Fakültesi – Psikoloji Bölümü Demiroğlu Bilim Üniversitesi