SOSYOLOG ÖZLEM SEZGİN KILIÇÇI
Köşe Yazarı
SOSYOLOG ÖZLEM SEZGİN KILIÇÇI
 

ADI GİBİ GÜÇLÜ, CESUR, LİDER… TOMRİS HATUN

ADI GİBİ GÜÇLÜ, CESUR, LİDER… TOMRİS HATUN… Bir kadın düşünün M.Ö. 6. yy da yaşamış ve adı hala tarihe yön veren kadınlar listesinin başında. Hem Türk tarihi hem de dünya tarihindeki önemli kadın figürlerinden biri. Kimdir peki bu Tomris Hatun? İskitler, MÖ 6. yüzyılda Orta Asya bozkırlarında yaşayan, Türkî-Saka boylarıyla ilişkilendirilen bir topluluktur. Göçebe yaşam süren bu halk, güçlü bir askerî yapıya ve zengin bir kültüre sahipti. Atlı savaşçılık, bozkır halklarının temel özelliğiydi ve Tomris Hatun, bu gelenek içinde yetişmiş bir liderdi. Türk kültüründe kadınlar, tarih boyunca hem toplumsal hem de askerî alanda aktif roller üstlenmiştir. Tomris Hatun’un liderliği, bu geleneğin erken bir örneğidir. İşte Tomris Hatun (veya Tomyris), o dönemde yaşamış, Sakalar'ın (İskitler'in) efsanevi kadın hükümdarlarından biridir. İlk Türk kadın hükümdar olması ile bilinir. Cesareti, liderlik yetenekleri ve halkını koruma konusundaki kararlılığıyla tarihe adını yazdırmıştır. Alp Er Tunga'nın da torunu olarak bilinen Tomris Hatun, çocukluğundan beri at kullanmasını çok iyi bilen, kılıç ve okçulukta usta olan bir kadındır. Özellikle Pers İmparatoru Büyük Kyros (II. Kyros) ile yaptığı savaş ile tanınır. Savaşçı bir lider olarak İskitler’in özgürlüğünü koruma mücadelesi vermiştir. Tomris Hatun, kocası öldükten sonra İskitler’in başına geçti. O dönemde Pers İmparatorluğu’nun genişleme politikası, Orta Asya halklarını tehdit ediyordu. Tomris, hem halkının bağımsızlığını korumak hem de bu tehdidi bertaraf etmek için kararlı bir liderlik sergilemiştir. Kyros’un hedefi neydi peki? Pers İmparatorluğu’nun kurucusu Kyros, Asya’nın en güçlü hükümdarlarından biriydi. Büyük bir imparatorluk kuran Kyros, İskitler’in bulunduğu Hazar Denizi’nin doğusundaki topraklara göz dikmişti. Bu bölgenin stratejik önemi büyüktü: Hem ticaret yolları üzerinde bulunuyordu hem de zengin doğal kaynaklara sahipti. Kyros, Tomris Hatun’a diplomatik bir teklif olarak evlilik önerisinde bulundu. Ancak bu teklifin gerçek amacı, İskitler’i barışçıl bir şekilde boyunduruk altına almak ve Pers İmparatorluğu’na bağlamaktı. Tomris Hatun, bu teklifin bir tuzak olduğunu anladı ve Kyros’u açıkça reddetti. Ona meydan okuyarak, halkının bağımsızlığını asla feda etmeyeceğini söyledi. Bu durum, iki taraf arasındaki çatışmayı kaçınılmaz hale getirdi. Kyros, İskitler’in üzerine bir ordu gönderdi. Bu orduda savaş için eğitilmiş yüzlerce köpek de vardı. Tomris artık kaçmanın yarar sağlamayacağını anlayıp uygun bir alan seçti ve Büyük Kyros'un ordusunu beklemeye başladı. İki ordu aralarında birkaç kilometre kalacak bir biçimde mevzilendi. Kyros, İskitleri aldatmak için bir tuzak kurdu. Pers ordusu, bir ziyafet sofrası hazırlayarak İskit askerlerini şarap ve yiyeceklerle kandırmaya çalıştı. Bu tuzak işe yaradı ve bazı İskit askerleri pusuya düşerek öldürüldü. Bu olay sırasında, Tomris Hatun’un oğlu Spargapises de esir alındı. Spargapises, esaret altında yaşamaktansa kendini öldürmeyi tercih etti. Oğlunun ölüm haberi, Tomris Hatun’u derinden sarstı ancak bu onu daha da kararlı hale getirdi.  Tomris çok sevdiği oğlunun ölümüne elbette çok üzüldü. Yemin ederek şöyle söyledi: “Kana susamış Kyros! Sen oğlumu mertlikle değil o içtikçe zıvanadan çıktığın şarapla öldürdün. Ama güneşe yemin ederim ki seni kanla doyuracağım!” Oğlunun ölüm haberi, Tomris Hatun’u derinden sarstı ancak bu onu daha da kararlı hale getirdi. İntikam yemini ederek ordusunu topladı ve Pers ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı. Bu savaş, günümüz Hazar Denizi çevresinde gerçekleşti ve antik kaynaklara göre tarihin en kanlı savaşlarından biri oldu. Tomris’in komutasındaki İskit ordusu, Persleri bozguna uğratarak Kyros’un ordusunu yok etti. Kyros, bu savaşta öldürüldü. Herodot’un aktardığına göre, Tomris Hatun, Kyros’un cesedini buldurdu ve onun başını keserek bir kan dolu kaba koydu. Kyros’un kan dökücülüğüne atıfta bulunarak şu sözleri söyledi: “Kana doymayan Kyros! Seni istediğin kadar kana doyuruyorum.” Tomris Hatun, tarihte bağımsızlık ve adalet mücadelesinin sembolü haline gelmiştir. Türk kültüründe ve tarih anlatılarında önemli bir figürdür. Cesareti ve liderliğiyle pek çok efsaneye ilham vermiştir. Tomris Hatun, Türk dünyasında kadın liderlerin güçlü bir örneği olarak anılmaktadır. Ayrıca edebiyat, sanat ve tarih yazılarında sıklıkla konu edilmiştir. Özellikle Türk dünyasında kadın kahramanların ve liderlerin sembolü olarak anılmaktadır. Türkmenistan, Kazakistan ve diğer Orta Asya ülkelerinde onun adına anıtlar dikilmiş ve hikâyesi gelecek nesillere aktarılmaktadır. 2020 yılında Kazakistan'da "Tomris" isimli bir film çekilmiş, hayatı ve mücadelesi beyaz perdeye taşınmıştır. Herodot’un yanı sıra birçok antik tarihçi, Tomris Hatun’un hikâyesine yer vermiştir. Ancak bu anlatılar, efsanelerle harmanlanmıştır ve gerçek olaylarla mitolojik unsurlar birbirine karışmıştır. Günümüzde, Tomris Hatun’un adı özellikle Kazakistan, Türkmenistan ve Türkiye gibi ülkelerde tarihî ve kültürel bir kahraman olarak yaşatılmaktadır. Tomris Hatun, yalnızca bir hükümdar değil, aynı zamanda özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin sembolüdür. Cesareti, zekâsı ve adaletiyle Türk ve dünya tarihinde önemli bir yere sahiptir. Onun hikâyesi, halkını koruma uğruna her şeyi göze alan bir liderin gücünü ve kararlılığını gözler önüne sermektedir. Bu nedenle, Tomris Hatun’un adı asırlar boyunca unutulmamış ve efsaneleşmiştir. Türk dünyasında onun adı, kadınların güçlü ve bağımsız bir şekilde toplumlarına liderlik edebileceğini gösteren bir ilham kaynağıdır.
Ekleme Tarihi: 20 Ocak 2025 - Pazartesi

ADI GİBİ GÜÇLÜ, CESUR, LİDER… TOMRİS HATUN

ADI GİBİ GÜÇLÜ, CESUR, LİDER… TOMRİS HATUN…


Bir kadın düşünün M.Ö. 6. yy da yaşamış ve adı hala tarihe yön veren kadınlar listesinin başında. Hem Türk tarihi hem de dünya tarihindeki önemli kadın figürlerinden biri.


Kimdir peki bu Tomris Hatun?


İskitler, MÖ 6. yüzyılda Orta Asya bozkırlarında yaşayan, Türkî-Saka boylarıyla ilişkilendirilen bir topluluktur. Göçebe yaşam süren bu halk, güçlü bir askerî yapıya ve zengin bir kültüre sahipti. Atlı savaşçılık, bozkır halklarının temel özelliğiydi ve Tomris Hatun, bu gelenek içinde yetişmiş bir liderdi.


Türk kültüründe kadınlar, tarih boyunca hem toplumsal hem de askerî alanda aktif roller üstlenmiştir. Tomris Hatun’un liderliği, bu geleneğin erken bir örneğidir.


İşte Tomris Hatun (veya Tomyris), o dönemde yaşamış, Sakalar'ın (İskitler'in) efsanevi kadın hükümdarlarından biridir. İlk Türk kadın hükümdar olması ile bilinir. Cesareti, liderlik yetenekleri ve halkını koruma konusundaki kararlılığıyla tarihe adını yazdırmıştır. Alp Er Tunga'nın da torunu olarak bilinen Tomris Hatun, çocukluğundan beri at kullanmasını çok iyi bilen, kılıç ve okçulukta usta olan bir kadındır. Özellikle Pers İmparatoru Büyük Kyros (II. Kyros) ile yaptığı savaş ile tanınır.


Savaşçı bir lider olarak İskitler’in özgürlüğünü koruma mücadelesi vermiştir.


Tomris Hatun, kocası öldükten sonra İskitler’in başına geçti. O dönemde Pers İmparatorluğu’nun genişleme politikası, Orta Asya halklarını tehdit ediyordu. Tomris, hem halkının bağımsızlığını korumak hem de bu tehdidi bertaraf etmek için kararlı bir liderlik sergilemiştir.


Kyros’un hedefi neydi peki?


Pers İmparatorluğu’nun kurucusu Kyros, Asya’nın en güçlü hükümdarlarından biriydi. Büyük bir imparatorluk kuran Kyros, İskitler’in bulunduğu Hazar Denizi’nin doğusundaki topraklara göz dikmişti. Bu bölgenin stratejik önemi büyüktü: Hem ticaret yolları üzerinde bulunuyordu hem de zengin doğal kaynaklara sahipti.
Kyros, Tomris Hatun’a diplomatik bir teklif olarak evlilik önerisinde bulundu. Ancak bu teklifin gerçek amacı, İskitler’i barışçıl bir şekilde boyunduruk altına almak ve Pers İmparatorluğu’na bağlamaktı.


Tomris Hatun, bu teklifin bir tuzak olduğunu anladı ve Kyros’u açıkça reddetti. Ona meydan okuyarak, halkının bağımsızlığını asla feda etmeyeceğini söyledi. Bu durum, iki taraf arasındaki çatışmayı kaçınılmaz hale getirdi.


Kyros, İskitler’in üzerine bir ordu gönderdi. Bu orduda savaş için eğitilmiş yüzlerce köpek de vardı. Tomris artık kaçmanın yarar sağlamayacağını anlayıp uygun bir alan seçti ve Büyük Kyros'un ordusunu beklemeye başladı. İki ordu aralarında birkaç kilometre kalacak bir biçimde mevzilendi.


Kyros, İskitleri aldatmak için bir tuzak kurdu. Pers ordusu, bir ziyafet sofrası hazırlayarak İskit askerlerini şarap ve yiyeceklerle kandırmaya çalıştı. Bu tuzak işe yaradı ve bazı İskit askerleri pusuya düşerek öldürüldü. Bu olay sırasında, Tomris Hatun’un oğlu Spargapises de esir alındı.


Spargapises, esaret altında yaşamaktansa kendini öldürmeyi tercih etti. Oğlunun ölüm haberi, Tomris Hatun’u derinden sarstı ancak bu onu daha da kararlı hale getirdi.
 Tomris çok sevdiği oğlunun ölümüne elbette çok üzüldü. Yemin ederek şöyle söyledi: “Kana susamış Kyros! Sen oğlumu mertlikle değil o içtikçe zıvanadan çıktığın şarapla öldürdün. Ama güneşe yemin ederim ki seni kanla doyuracağım!”


Oğlunun ölüm haberi, Tomris Hatun’u derinden sarstı ancak bu onu daha da kararlı hale getirdi.


İntikam yemini ederek ordusunu topladı ve Pers ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı.


Bu savaş, günümüz Hazar Denizi çevresinde gerçekleşti ve antik kaynaklara göre tarihin en kanlı savaşlarından biri oldu. Tomris’in komutasındaki İskit ordusu, Persleri bozguna uğratarak Kyros’un ordusunu yok etti.
Kyros, bu savaşta öldürüldü. Herodot’un aktardığına göre, Tomris Hatun, Kyros’un cesedini buldurdu ve onun başını keserek bir kan dolu kaba koydu. Kyros’un kan dökücülüğüne atıfta bulunarak şu sözleri söyledi:
“Kana doymayan Kyros! Seni istediğin kadar kana doyuruyorum.”

Tomris Hatun, tarihte bağımsızlık ve adalet mücadelesinin sembolü haline gelmiştir. Türk kültüründe ve tarih anlatılarında önemli bir figürdür.


Cesareti ve liderliğiyle pek çok efsaneye ilham vermiştir.


Tomris Hatun, Türk dünyasında kadın liderlerin güçlü bir örneği olarak anılmaktadır. Ayrıca edebiyat, sanat ve tarih yazılarında sıklıkla konu edilmiştir. Özellikle Türk dünyasında kadın kahramanların ve liderlerin sembolü olarak anılmaktadır. Türkmenistan, Kazakistan ve diğer Orta Asya ülkelerinde onun adına anıtlar dikilmiş ve hikâyesi gelecek nesillere aktarılmaktadır. 2020 yılında Kazakistan'da "Tomris" isimli bir film çekilmiş, hayatı ve mücadelesi beyaz perdeye taşınmıştır.


Herodot’un yanı sıra birçok antik tarihçi, Tomris Hatun’un hikâyesine yer vermiştir. Ancak bu anlatılar, efsanelerle harmanlanmıştır ve gerçek olaylarla mitolojik unsurlar birbirine karışmıştır.


Günümüzde, Tomris Hatun’un adı özellikle Kazakistan, Türkmenistan ve Türkiye gibi ülkelerde tarihî ve kültürel bir kahraman olarak yaşatılmaktadır.
Tomris Hatun, yalnızca bir hükümdar değil, aynı zamanda özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin sembolüdür. Cesareti, zekâsı ve adaletiyle Türk ve dünya tarihinde önemli bir yere sahiptir. Onun hikâyesi, halkını koruma uğruna her şeyi göze alan bir liderin gücünü ve kararlılığını gözler önüne sermektedir. Bu nedenle, Tomris Hatun’un adı asırlar boyunca unutulmamış ve efsaneleşmiştir.


Türk dünyasında onun adı, kadınların güçlü ve bağımsız bir şekilde toplumlarına liderlik edebileceğini gösteren bir ilham kaynağıdır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tekirdagmedyasesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.