Ölü Üzerinden Pazarlık: Yenidoğan Çetesi’nin Kan Donduran İtirafları!
Hastane koridorlarında yankılanan bu diyaloglar, insanın kanını donduracak cinsten. Bebek ölümlerinin arkasına gizlenen kirli pazarlıklar, paranın insan hayatını hiçe saydığı karanlık bir düzeni ortaya koyuyor. Ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir ve doktor İlker Gönen arasındaki soğukkanlı konuşmalar, sağlık sisteminin içinde dönen ahlaksızlığı gözler önüne seriyor. "Parayı vermezsen kimsesizler mezarlığına defnederiz, mezarını bile bulamazsın" gibi ifadeler, vicdanın tamamen kaybolduğu bir noktada yapılan pazarlıkları gözler önüne seriyor.
Hemşireler arasındaki diyaloglarda da aynı acı gerçeklerle karşılaşıyoruz: Cenazeler bile birer ticaret aracına dönüşmüş. Hakan Doğukan Taşcı’nın, "Oğlum bu nasıl bir vicdan lan, ölü satıyorlar" sözleri, içindeki isyanı gözler önüne seriyor. Fakat ne yazık ki bu isyan, sistemin acımasızlığı karşısında yetersiz kalıyor.
Son olarak, bir doktorun Galatasaray maçı yüzünden hastanın ölümü hızlandırma isteği, sağlık çalışanlarının bu duruma nasıl kayıtsız kaldığını dehşet verici bir şekilde gösteriyor. Bu vahim tablo, sağlık sistemimizin derinliklerinde yatan yozlaşmayı, insan hayatına verilen değerin ne kadar düşük olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Bu iddiaların üstü örtülmemeli. Çocukların hayatı üzerinden dönen bu kirli düzen mutlaka sorgulanmalı ve gereken adalet sağlanmalı.